Mardin çokkültürlülük yönüyle ülkemizin şanslı illerinden biri, Mardin'de yaşayan çeşitli halklar ve inançlar bölgeye ait oldukları grubun folklorik müziği, giysileri, danslarıyla çeşitli renklerin oluşturduğu bir görsel şölen spektrumu oluşturuyor. Bölge halklarının kutsal günlerdeki etkinliklerinin renkleri, günlük hayatı Mardinlilerin deyişi ile adeta ebruli bir atmosfere dönüştürüyor.
Son yıllarda Müslümanların dini bayramları, Hristiyanların Paskalyaları, festivaller, sanat etkinlikleri giderek Mardin'de büyük bir coşku ile kutlanıyor. Özellikle bahar aylarında eğer Müslümanların Ramazan Bayramı ve Kurban Bayramı ile Hristiyanların Paskalyaları, Ezidilerin Çarşema Sor Pirozbesi (Kızıl Çarşamba), Ermenilerin yortuları birbirine yakın günlere denk gelirse ya da çakışırsa muhteşem görsellere tanık olunuyor. Belki bu yeni şehirde fark edilmese de daha çok küçük yerleşim bölgelerinde ve bu kültürlerin merkezi sayılan yerlerde dikkat çekiyor.
Bu şanslılığı turizm açısından doğru değerlendirmek gerekiyor. Ayrıca her etnik grubun sürdürdüğü folklorik giyim, müzik ve gelenekler sadece o grubun değil, o bölgenin ortak tarihi mirasını oluşturduğu için bunların ilgili birimlerce tespit edilerek kaydedilmesi, belgeseller hazırlanması, kutlama komitelerinin de o kültüre uygun etkinlikler hazırlamasını gerektiriyor. Bu konuda ilk görev Kültür ve Turizm Bakanlığı, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü'ne düşüyor. Hristiyanlığı ilk kabul eden halk olarak Süryanilerin en önemli iki Bayramı İsa'nın doğuşu ve dirilişi. Bu hafta sonu Süryaniler en büyük en önemli bayramları olan İsa’nın dirilişi, Paskalya'yı kutluyorlar. Binlerce yıldır daima kilise merkezli yaşayan bir halk olan Süryaniler yine etraflarına renk katıyorlar. Aileler görev bölümü yaparak kutlama komiteleri oluşturmuşlar. Medyada paylaştıkları törenlerin görselleri farklılığın hayata renk kattığını bir kez daha ispatlıyor. Çarşı pazar boyalı yumurtalar satılmaya başlandı. Giderek yumurta boyama işinin sanata dönüştüğü görülüyor. Bu bölge için de çok önemli, turizm açısından da önemli olduğunu belirtmeliyim. Etkinlikler yerli ya da yabancı tüm turistlerin ilgisini çekiyor.
Şehirleşme, nüfusun artışı ve yerleşim alanlarının genişlemesi sonucu komşuluk ilişkilerinin zayıflasa da kutsal günler şehre etkisi altına alıyor. Bire bir komşular arası kutlamalar olmasa da eş dost arasında bayram havası esiyor. Değişimin bir boyutu da yumurta üretiminin artması ile geçmiş yıllarda Paskalya dönemi yaşanan yumurta sıkıntısı çekilmesi olayları artık yaşanmıyor. Büyüklerimizin anlattığına göre o yıllarda Paskalya dönemi bütün yumurtalar satılır, Müslümanlar yumurta bulamadıklarında yine ihtiyacı karşılayan Hristiyan komşular olurmuş. Çocukların yumurta tokuşturma oyunları eğlenceye dönüşünce Müslüman esnaf da evlerinde boyadıkları yumurtaları sepetler içinde kapı önlerinde satarlarmış. O günler artık anılarda kaldı.
Bugün hala kiliselerde kutlanan Paskalya bayramında Hristiyanlar sevdiklerine çikolatadan yapılmış tavşan ve çeşitli renklere boyanmış yumurta hediye ederler. Yumurta doğanın dirilişini, yeniden hayata gelişi ifade ettiği için kutsaldır. Tavşan doğurganlığı ile bilinen bir hayvan olduğu için yeniden doğuşu simgelemektedir. Hristiyanlar için tavşan ve yumurta önemli manevi değerlerdir. Yarın Paskalya Bayramı tüm Hristiyan canların Paskalya Bayramını kutlarken, her gününüzün bayram tadında geçmesini diliyorum.