
15 Temmuz FETÖ darbe girişiminden sonra, cemaat mensuplarına, abilerine ve hücrelerine karşı başlatılan operasyona, bu ülkeyi seven, cumhuriyeti seven hiç kimsenin destekten öte diyeceği bir şey olamaz.
Operasyonlar derinleştikçe ortaya çıkan ürkütücü planlardan haberdar olunca ?Bu milleti Allah Korudu? diyoruz.
Çanakkale ruhu, iman gücü ve milli iradenin bir araya gelmesi ile bertaraf edilen, soğuk savaş ürünü, taşeron işçi yükleniciliği darbe girişimi sonrasında güçlü bir Türkiye duruşumuzu gururla korumamız gerektiğinde, bu vatanı, bu bayrağı seven herkes hemfikir.
Operasyonların genişletilmesi ve ihbar mekanizmasının itibar görmesi ile 15 Temmuz ruhuna fazlasıyla zarar ve halel getirdiğini düşünüyorum.
Evinden çıkmayan kiracısını ?FETÖ? cü diye şikayet edenlerin varlığından bahsedilir hale gelinmesi acı vericidir.
Cumhurbaşkanını, başbakanı, bakanları, istihbarat teşkilatını, içişleri bakanını, milletvekillerini, yasamayı, yürümeyi, yargıyı, askeriyeyi, emniyeti kandıran, kandırabilen, aldatan, aldatabilen FETÖ çeteleri halkı aldatıp kandırmış olamaz mı?
Daha açık bir ifade ile en yetkili yöneticiler,? Aldandık? deyip halktan özür diledi. Peki gerçekten aldanan, aldatılan, kandırılan halk evlatları samimiyetle ?Aldandık, devletimizden ve milletimizden özür dileriz, Allah bizi affetsin? deme hakları yok mu? Ya da böyle fırsat ve imkan tanınamaz mı?
Cemaatle bir yerde yolu kesişmeyen kimse var mı?
Bir çok il´de ilk dershaneleri FETÖ´cüler kurmuş. Ve bir çok insan olayın iç yüzünü, tehlikenin boyutunu bilmeden çocuklarını bu dershanelere göndermiş.
Devlet desteğinde her yıl yapılan ?Türkçe Olimpiyatları´nda?, en üst düzey yöneticiler övgü dolu konuşmalar yapmış, iş adamları, sanayici ve devletin imkanlarından yaralanmak isteyenler alenen yüksek rakamlı nakdi yardım sözlerini vermekte bir sakınca görmemişler.
Gelinen noktada ortaya çıkan FETÖ´nün gerçek yüzü, ürkmemizi haklı çıkaracak lanet ve alçak bir yapıda olduğunu gösterdi.
Gerçek FETÖ´cülerin bir kısmı kaçmıştır. Yakalananlar emniyette verdikleri ifadelerde küstahlıklarını sürdürmede bir sakınca görmüyor.
Açığa alınan binlerce kamu görevlisi arasında, masum insanların olduğuna, mağdur olan bu insanların bir an önce görevlerine iade edilmelerinin ülkenin birlik ve bütünlüğüne hizmet edeceğine inanıyorum.
Açığa alma hızının kontrol edilmesi gerekir. İhbarlar bilgi ve belgeye dayanmadıkça dikkate alınmaması, halkın yönetime ve devlete küstürülmemesi gerekmez mi? İhbar ile karakola çağrılıp bir süre bekletildikten sonra ?Pardon? deyip serbest bırakmanın ne tahribatlar yarattığını, kişilerde ve ailede yarattığı psikolojik travmayı yazmaya gerek var mı?
?Aldandık ? deme hakkının halka bir an önce verilmesi, hataların önünü kesecektir.
Bir daha ?Aldandık? dememek için, aldanan halk evlatlarının ekmeğini elinden almamak gerek.