
Mardin'de ilk defa Türkiye'de üretilen çayın tanıtımı yapılarak,dış ülkelerden gümrük kaçağı olarak yurda sokulan ve tüketilen çayın zararları anlatıldı.
İnsan sağlığına büyük tahribat yapan ancak Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yoğun olarak kullanılan kaçak çayın insanların sağlığını nasıl tahrip ettiği ve bu bölgelerde yaşayan insanları nasıl bir tehlike beklediğini laboratuar verileri ile anlatıldı.
Mardin Artuklu Üniversitesi Çok Amaçlı Toplantı Salonunda, yerli çayın yararları ve gümrük kaçağı çayın zararları düzenlenen sempozyumda uzman ve bilim insanları tarafından katılımcılara anlatıldı..Bir ajans sitesi organizasyonluğunda yapılan Doğal ve Sağlıklı Türk Çayı? sempozyumunda Çay Kur Genel Müdürü İmdat Sütlüoğlu,Vali yardımcıları Ali İkram Tuna ve Bahattin Çelik,Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mehmet Ali Tutaşı, İstanbul Biruni Üniversitesi Tıp Fakültesi Temel Bilimler Bölümü Başkanı Yusuf Çelik ,aynı üniversitede görev yapan beslenme ve diyabetik bölümü başkanı Prof.Dr.Fatma Çelik konuşmacı olarak katıldılar.
Çay Kur Genel Müdürü İmdat Sütlüoğlu yaptığı konuşmada çay tarihçesi ve ülkemizde çayın yerleşmesinin 90 yıl öncesi tarihe dayandığını söyledi. Çay tüketiminde Türkiye'nin dünyada 5.ci sırada yer aldığını hatırlatan Sütçüoğlu, Her yıl 300 bin ton çay sarf edilmektedir.Bu gün çaylar her yerde yerini almış evde,çarşıda.misafirlikte.Toplumlardaki toplantılarda ,ziyaretlerde çayın yeri olmuştur. Çayın hayatımızda vaz geçilmez bir yeri vardır.Türk çayı hiçbir kimyasal katkı maddesi konulmadan üretilmektedir. Kaçak çayların insan sağlığına verdiği tahribat gelecek nesillere büyük bir sorun yaratacaktır. Türk çayı biliyorsunuz ki Karadeniz'de yetişiyor, çay yaprağında iken kar yağıyor kar yaprağa düştüğü zaman olabilecek haşereler anında yok oluyor. Kar yağışı doğal bir ilaçlama görevini yapıyor. Dışarıdan gelen çayların içerisinde katkı maddesi bulunduğu laboratuar ortamında tespit edilmiş durumda? dedi.
Vali Yardımcısı Ali İkram Tuna yaptığı konuşmasında Türk çayının nasıl ve ne şekilde işlendiğine tanık olduğunu söyledi.Tuna çayın Türkiye'de herkesin vaz geçilmez içeceği ve geleneksel ikramı olduğunu sözlerine ekledi.
.
Sempozyumda bir konuşma yapan İstanbul Biruni Üniversitesi Tıp Fakültesi Temel Bilimler Bölüm Başkanı Prof.Dr.Yusuf Çelik sempozyum da şöyle uzunca konuşma yaptı
Çay, Camellia Sinensis olarak bilinen bir bitkinin yapraklarından elde edilen ve dünyada sudan sonra ikinci sırada yer alan en yaygın bir içeceğin temel hammaddesidir. Üç farklı şekilde elde edilen çay; yeşil çay, siyah çay ve oolong çay olarak bilinmektedir. İnsan vücudunu birçok yönden etkileyen çay, 4 binden fazla çok kimyasal madde içermektedir.
Ne yazık ki, günümüzde denetimsiz, merdiven altı üretilen, paketlenen bazı çaylar tamamen dalından toplandığı saflıkta doğal değildir. Sözü edilen kaçak ve denetimsiz çaylar,yüksek kaliteli ve sağlıklı oldukları vaadiyle satılıyor olmalarına rağmen,yüksek dozda pestisitler, toksinler, yapay aroma ve renk veren katkı maddeleri ve GDO`lar ile aşırı yüklü durumda olabilmektedir.
Özellikle birçok çayın paketlenmeden önce yıkanmadığı bilinmektedir. Bu durum, çay kansere neden olan pestisitlerle püskürtülmüş ise, pestisit doğrudan içtiğimiz bardağa doluyor demektir. Yurtdışında bağımsız gelişmiş bazı laboratuarlarda yapılmış olan çay ile ilgili analizler şok edici sonuçlar bulmuşlardır.
Yakın çevremizde üretildiği bilinen bu markaların ülkemize dökme olarak kaçak giriş yapması muhtemeldir. Sözü edilen markalarda, bu şekilde kanserojen ve allerjen maddeler bulunmuş olduğu bilindiğine göre, ülkemize kaçak yollarla giren ve üretildiği yerlerden çok uzaklarda paketlenen, uzun süreli tüketimleri sonucunda sağlığımız üzerinde neden ve nasıl olduğunu anlayamadığımız olumsuz etkilere neden olması son derece muhtemeldir. İçilen her bir bardak çayın kanda yarılanma ömrü 24 saattir. Bu kadar uzun süre kanda kalan çayın vücuda olan etkileri de yüksek düzeyde gerçekleşir. İçilen çayın, çay yaprağından doğrudan elde edilip içilmesi durumunda sağlıklı bir koruyuculuk sağlar. Pestisitler, toksinler, yapay maddeler, ilave aromalar ve GDO`lar ile yüklü merdiven altı üretilen veya kaçak olarak adlandırılan çayların nasıl hastalık saçan bir içeceğe dönüştüğü bilinmelidir? dedi..
Kaçak Çay hastalık Yapıyor
Prof Yusuf Çelik, kaçak çay içenlerde bazı kronik hastalıklarda artış kaydedildiğine dikkat çekerek Bireylere kaçak, yerli çay içme ile hastalıkları arasında fark olup olmadığı bakıldığında yerli çay içenlerde hafif ve kronik hastalıklar toplamı %2.98 bulunurken, sadece kaçak çay içenlerde belirtilen hafif ve kronik hastalıklar toplamı çok daha yüksek oranda olup, %18.21 oranında bulundu. Bu araştırmanın en dikkat çekici bir sonucudur. Bu durum, doğal çayın tüm çalışmalarda hastalıklara karşı gösterilen koruyuculuğu ve tedavi edici özelliğinin kaçak çayda gözlenemediğinin bir sonucudur.
Bölgede kaçak çay içenlere sorulan çay markaları yurt dışından ülkemize giren markalar veya kişilerin açıkta satın aldığı çaylardır..
Dünyada yapılan çalışmaların çoğunda çayın sağlıklı bir içecek olduğu bilgileri yayılırken, konuyla ilgili bölge insanlarına sorulan soruda alınan yanıt;kişilerin %70.7'sinin çayın sağlıklı olduğunu bilmediği veya zararlı olduğunu bildiğini söylemişlerdir. Bu araştırma ülkemiz Güneydoğu Anadolu bölgesinde tüketilen kaçak ve yerli siyah çay tüketimi ve etkileyen faktörleri bu kadar kapsamlı araştıran ilk akademik bir çalışma olduğu bilinmelidir.? Şeklinde sözlerini sürdürdü.
Çay Kur tanıtım tır'ında Karadeniz müziği eşliğinde çay içme yarışı düzenlendi. Dereceye girenlere Çay Kur Genel Müdürü İmdat Sütlüoğlu, Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mehmet Ali Tutaşı ve Mardin Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Mehmet Çelik tarafından, Çay Kur fabrikasında üretilen çaylardan oluşan birer paket hediye edildi.
Çay Kur etkinliklerine katılan Artuklu Belediye Başkanı Mehmet Emin Irmak, Mardin ve Rize'de karşılıklı olarak tanıtım günleri yapmayı hedeflediklerini söyledi.
Editor : HaberPanelim.com