
Erguvan ağaçları birkaç günlük saltanatlarıyla her yıl baharı başlatıyor sanki. Kısa zamanda dökülüp kaybolan çiçekler yerlerini yeşil yapraklara bırakıyor. Bana nedense hep İstanbul'u hatırlatıyor. Bir de Özdemir Asaf'ın unutulmaz "Erguvan ağaçları" şiirini. Son dizesi "Ben aslında sevmek değil, seninle yaşlanmak istiyorum." diye biten şiiri.
Bana kadınların mor rengine düşkünlüklerini de hatırlatıyor.
Kadın hareketinin mor rengini...
Yahuda ağaçları denmesinin nedeni İsa’nın on iki havarisi den biri olan Yahuda'nın İsa'yı gammazladıktan sonra pişman olup kendini erguvan ağacına asması. Onun kanından çiçekler'in bu rengi aldığı söylenir.
Ben de her yıl Erguvanlar ve o mor rengi seven kadınlar için bir şiir yazıyorum.
Facebook'ta şiir paylaşmıyorum ama bugün kendi kuralımı bozuyorum, ben de Erguvanlar gibi açıyorum.
Erguvan Ağaçları...
Mor tomurcuklar ortaya çıktı,
kapladılar ağaçları...
Yine dünyaya meydan okuyorlar,
Sanki mücadele eden kadınların sesleri ,
Hakları için mücadelede eden kadınların,
Aşkı özleyen kadınların...
Onlar aşk tomurcukları...
Yahuda'nın derin mor günahları...
Editor : Mehmet ÇELİK