?>

NE GÜZEL MEMLEKET SUYU VAR ELEKTRİĞİ VAR..

Semih Hocaoğlu

3 ay önce

Dengelerin altüst olduğu ; kimin ne için, nerede, kiminle, kime karşı, ne şekilde mücadele ettiğinin anlaşılmadığı, insanların ; abondone olmuş bir boksörün yaşamını sürdürdüğü şekliyle, yaşadığını sananların yaşamakta olduğu bir ülke haline geldik. Özellikle son 7-8 yıl içinde ; "yetmez ama evetçilerin" bu ülkeye hediyesi olan bir yönetim şekliyle, insanlar bir yerden bir yere savrulur duruma gelmiş. Büyük bir çoğunluk ; önünü göremediği, yarınını düşünemediği, her bir yerden üstüne üstüne gelen olumsuzluklar yığınının altında kalmamak için mücadele verdiği ortamda ; günahın, ayıbın, ve yasağın tedavülden kalktığı böyle bir yönetim biçiminde ; korku filmi seyrediyormuş gibi, büyük kaygı ve endişelerle, erozyona uğramış ümidini bile yitirme aşamasına gelmiş. Yaşamı zorlaştıracak ve hatta imkansız kılacak ; * hayat pahallılığı, * sağlık, * eğitim, * huzur ve güvenlik gibi temel unsurlarla birlikte ; * kuvvetler ayrılığının, * demokratik hak ve özgürlüklerin adeta askıya alınmış olması, yapılan ve yapılması düşünülen çoğu icraatların ; * yasaların, * yönetmeliklerin, * teamüllerin görmezden gelinerek, dilenen şekliyle yerine getirilmesi, vatandaşta büyük rahatsızlıklar yaratma noktasına geldi. Yapılanlara bakarken, Partili Cumhurbaşkanlığının önünün açıldığı Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminde her ne kadar ; * yasama, * yürütme, * yargı erkleri ile, * 600 milletvekilinden oluşan TBMM, * 36 bakandan oluşan Bakanlar Kurulu, * yargıyı dizayn edecek HSYK var gibi görünüyor olsa da, alınmış ve alınacak tüm kararların tek kişinin bir kararı olduğu her geçen gün kendini biraz daha göstermekte. TBMM yasama görevi yapmaktan çok ; kavga ve gürültü için milletvekili yapılmış birkaç ismin başrol oynadığı kayıkçı kavgalarının ve çeşitli polemiklerin yapıldığı, grup başkan vekillerinin işaretiyle parmakların kalkıp indiği bir yer. Her birinin ikişer yardımcısı da bulunan bakanların, bağlı oldukları bakanlık ile ilgili çok fazla ilişkili olmalarına hiç gerek yok. Yaptıkları üç temel görevleri var. Birincisi ; aldıkları talimatlar doğrultusunda ; başta kendi seçim bölgeleri olmak üzere, devletin imkanlarını kullanarak şehirlere ziyaretler gerçekleştirip parti çalışmalarında bulunmak. İkincisi ; uslu ilkokul öğrencileri gibi ellerini dizlerinin üzerinde tutup Sayın Cumhurbaşkanı'nı dinlemek, Üçüncüsü ; Tek sıra dizilip Sayın Cumhurbaşkanı geçtiğinde coşkuyla alkışlamak. Bir de bir görev karmaşasını beraberinde getirdi Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi. Teamül halini almış uygulamaya göre , alınan kararları ve hükümet çalışmalarını içeren açıklamalar, her toplantı sonrası veya değişik platformlarda Hükümet Sözcüsü veya açıklaması yapılacak konu ile bakanlığın bakanı tarafından yapılması gerekirken ; bu açıklamalar genelde Cumhurbaşkanı tarafından veya çok ilginç bir uygulamayla Parti Sözcüleri veya Grup Başkan Vekilleri tarafından yapılmakta. Sözde tarafsız olarak atanmış olan bakan, il ve ilçelerde siyasi çalışmalar yapıp oy isterken ; partinin sözcüleri ise aldıkları icazetle hükümet çalışmaları ile ilgili bilgiler veriyor. Ve de bizler bu çok demokratik uygulamayı alkışlamıyor olsak bile, görmezden geliyoruz. Ne güzel memleket. Suyu var, elektriği var...
YAZARIN DİĞER YAZILARI