Mardin, 2025 yılının ilk çeyreğinde gerçekleştirdiği 113 milyon dolarlık hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri ihracatıyla, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin ihracatında Gaziantep’in ardından ikinci sırada yer aldı. Toplam ihracatı 250,6 milyon dolara ulaşan Mardin, bölgenin toplam 3 milyar dolarlık dış ticareti içinde %8’lik pay aldı.
Hububat ihracatının %75’inden fazlası Irak’a gerçekleşirken, bu ülkeye yapılan toplam ihracat 190 milyon doları buldu. Özellikle değirmencilik ürünleri 64,2 milyon dolarla ilk sırada yer alırken; buğday unu, mısır, arpa ve çavdar unu ile makarna, irmik ve kepek gibi ürünler öne çıktı.
Suriye pazarı ise dikkat çekici bir artış gösterdi. Geçen yılın aynı dönemine göre %298 artan ihracat, 10,3 milyon dolara ulaştı. Mısır’a yapılan ihracat ise 1,2 milyon dolar olarak kaydedildi.
“Irak’la Ticaret, Mardin Ekonomisinin Bel Kemiği”
Güneydoğu Anadolu Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Celal Kadooğlu, Irak’ta yaşanan ithalat yasakları ve tahsilat sorunlarının çözümüne yönelik temasların sürdüğünü belirterek, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Irak pazarı, Mardin için sadece ekonomik değil, sosyolojik olarak da büyük önem taşıyor. Ancak tek pazara bağlı kalmak risk oluşturuyor. Bu nedenle pazar çeşitliliği politikalarını destekliyoruz. Geçtiğimiz yıl Irak’a düzenlediğimiz ziyaretlerde gümrük vergileri ve sınır geçişlerindeki sorunları muhataplarımızla görüştük. Aynı çabayı Suriye pazarı için de sürdürüyoruz. 2025 yılı sonunda Suriye’ye 50 milyon dolarlık hububat ihracatı hedefliyoruz.”
Nasır Duyan: “Mardin OSB, Üretim Üssüne Dönüştü”
Mardin Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Nasır Duyan, ihracat rakamlarının arkasındaki üretim gücüne dikkat çekerek şunları söyledi:“Mardin OSB, özellikle gıda sanayiinde büyük bir dönüşüm yaşadı. Yüksek kapasiteli değirmenler, modern makarna ve bulgur üretim tesisleriyle yalnızca iç piyasaya değil, Ortadoğu’ya açılan bir üretim üssü haline geldik. Bölgemizdeki girişimciler, coğrafi avantajı ve tarıma dayalı sanayiyi çok iyi değerlendiriyor. İhracatın yüzde 45’inin tek başına hububat sektöründen gelmesi bunun göstergesidir. Hedefimiz, bu başarıyı kalıcı hale getirmek ve yeni pazarlara açılmak.”
“Mardin Bulguruna Dünya Sofralarında Yer Açılıyor”
Mardin Bulgur Sanayicileri Derneği Başkanı Faysal Sun, bölgedeki üretimin geldiği noktayı şu sözlerle değerlendirdi:
“Mardin, bulgurun anavatanıdır. Bölgemizdeki üretim tesisleri hem modern teknolojiye sahiptir hem de geleneksel lezzet anlayışını yaşatmaktadır. Coğrafi işaretle tescilli Mardin bulgurunun en önemli farkı, piştiğinde aldığı kehribar sarısı renktir. Bu yalnızca estetik bir özellik değil, aynı zamanda kalite göstergesidir. Dünya genelinde sağlıklı ve doğal ürünlere olan ilgi arttıkça, Mardin bulgurunun da küresel pazarlarda daha fazla yer bulacağına inanıyoruz.”
Faysal Sun ayrıca, bulgurun yalnızca bir tarım ürünü değil, aynı zamanda Mardin’in kültürel ve ekonomik kimliğinin bir parçası olduğunu vurguladı. Yeni nesil yatırımcıların bulgur üretiminde markalaşmaya yöneldiğini belirterek, “Mardin’den dünyaya uzanan bir bulgur hikâyesi yazıyoruz” dedi.
Bölgeye özgü ürünlerin markalaşmasına da dikkat çeken Kadooğlu, Mardin bulgurunun coğrafi işaretli ve kalite açısından fark yaratan bir ürün olduğunu belirtti. Geçtiğimiz yıl başlatılan Turquality tanıtım projesi kapsamında Rusya’da yürütülen kampanyanın sürdüğünü ifade ederek, Mardin’de gerçekleştirilen “Hasat Yolu” tanıtım çekimlerinin de bulgura uluslararası vitrin kazandıracağını söyledi.