HÜDA PAR'ın destekleriyle seçimlere hazırlanan Mardin Bağımsız Milletvekili Adayı Mahmut Kılınç, projelerini anlattı. Mardin'de farklı etnik yapıların bir arada yaşadığını, bu nedenle de seçim çalışmalarını 3 dilde yürüttüğünü kaydeden Kılınç, esnaf ve vatandaşlar ile Kürtçe, Türkçe ve Arapça sohbet ettiklerini ve sorunlarını bu şekilde dineldiklerini söyledi.
İl ve ilçe merkezleri başta olmak üzere son yasal düzenlemelerle mahallelere dönüşen köyleri de ziyaret eden Kılınç, halkın büyük teveccühü ile karşılaştıklarını sözlerine ekledi.
6-8 Ekim'deki Kobani bahaneli saldırılara da değinen Kılınç, 6-8 Ekim olaylarında yaşananları vahşet olarak değerlendirdi. Olayların, bölge halkını çok etkilediğini ve derin izlerin bıraktığını belirten Kılınç, gençlerin vahşice katledildiğini ve Kur`an'ların yakıldığını ileri sürdü. Kılınç Yaşanan vahşet bölgeyi Kobani`den daha fazla mağdur etti. Biz bu vahşeti yüksek sesle dile getireceğiz. Halkımızın da bu vahşetin hesabını 7 Haziran seçimlerinde göreceğine inanıyoruz. Bu vahşeti yaşatanları meclis dışında bırakacaklarına inanıyoruz. Bölgede yaşanan maddi zararların karşılığı verildi. Bölgede 60`a yakın can kaybı oldu. Kurban eti dağıtan gençler vahşice katledildi. Tüm bunlar Kürt halkının temsilcisi olduğunu iddia edenler tarafından yapıldı. Öte taraftan siyasi iktidar bu olaylara seyirci kaldığı için bölge halkına güven vermemektedir. Şuan bölge halkı HÜDA PAR'ın desteklediği adayların meclise girmesini istiyor. İnşallah bizler de halkımızın bu beklentilerini boşa çıkartmayacağız. Halkımız önümüzü açar ve meclise gidersek birçok şeyi gündeme getirip, halkımızın Meclis`teki sesi olacağız." dedi.
Söyleyecek çok sözümüz var!
Kılınç, Şimdi Tam Zamanı! Türkiye için Kürdistan için söyleyecek sözümüz var? sloganıyla ilgili sorulan bir soruya ise şöyle cevap verdi: Söyleyecek çok sözümüz var, Mardin'in ve Türkiye'nin yıllardır biriken sorunları vardır. Bizler bu sorunları en yüksek perdeden dile getireceğiz. Biz hür adaylar olarak; Allah'tan başka kimseden çekinmiyoruz, kimsenin hatırı için veya kırılmaması için hakkı gizlemiyoruz. Bizler hakkı, hak olduğu için söyleyip haykırıyoruz. Söyleyecek sözlerimizin başında halkımızın İslami ve insani hakları geliyor.?
Halkımızın gür sesi olacağız?
Halkın hizmetine talip olduklarını belirten Kılınç, Biz bu hizmeti gençlik yıllarımızdan beri gücümüz nispetinde Mardin halkına götürmeye çalıştık. Bizler, ya 8 Haziran'da mecliste bu hizmetlerimize devam edeceğiz ya da Sivil Toplum kuruluşlarındaki çalışmalarımızla bu hizmeti götürmeye devam edeceğiz. Mardin halkı, bu güne kadar meclise gönderdikleri diğer vekillerden farklı bulacaklar. Çünkü biz, meclise sadece el kaldırıp indirmek için gitmiyoruz. Biz iyiliğe el kaldıracağız kötülüğe karşı itiraz için el kaldıracağız. Bizler bu halkın bağrından çıktık, halkla iç içeyiz. Bugüne kadar onlarla aramıza duvar örmediğimiz gibi bundan sonra da örmeyeceğiz. İnşallah Mardin halkı bizim bu farkımızı idrak eder ve bağırlarından çıkan Mahmut Kılınç'ı destekler. İnşallah onların beklentilerine de cevap vereceğiz, boşa çıkartmayacağız. Bizler halkımızın hem İslami hem de insani haklarını savunmak için yola çıktık, yolculuğumuza devam edeceğiz ve eğer yol açarlarsa mecliste onların gür sesi olacağız.? dedi.
Haber:Mehmet Çelik
İnandığımız Şeyler Üzerine yemin
Meclise girmeleri, durumunda inandıkları şeyler üzerinde yemin edeceklerini söyleyen Kılınç Bir çok ülkede Mecliste inanılan değerler üzerine yemin ediliyor. Hıristiyan ülkelerde İncil üzerine yemin ediliyor.Türkiye'de herkes inandığı değer üzerine yemin etmelidir. Biz Kur'an üzerine yemin etmek istiyoruz.Hıristiyanlar İncil üzerine yemin etsin.Namus ve şeref üzerine yapılan yeminlerin yerini bulmadığına tanık oluyoruz.? Şeklinde? sözlerini sürdürdü.