Miroğlu Seçim Sonuçlarını değerlendirdi.

AK Parti Milletvekili Orhan Miroğlu Seçim Sonuçlarını değerlendirdi.

Türkiye, ülkeyi 4 yıllığına yönetecek siyasi iradeyi belirlemek üzere sandık başına gitti. Sandıktan büyük bir zaferle çıkan parti bir kez daha AK Parti oldu. AK Parti´nin yüzde 49.5 oy alarak iktidar olmasını AK Parti Mardin Milletvekili Orhan Miroğlu değerlendirdi.

1 Kasım seçimlerinde Başbakan Ahmet Davutoğlu´nun liderliğini yaptığı AK Parti oyları büyük beklenenin üstünde artış gösterdi. 7 Haziran´da yüzde 40.8 oy alan AK Parti halkın verdiği mesajı anladı ve tedbirlerini aldı. Halkın uyarısını algıladı. 1 Kasım´da oylarını yüzde 8 artırarak yeniden tek başına iktidar oldu. AK Parti 5 ay gibi kısa sürede hem MHP hem de HDP´ye giden oyları geri almayı başararak Türkiye genelinde yüzde 49.5 oy oranına ulaştı. AK Parti Mardin Milletvekili Orhan Miroğlu, "7 Haziran seçimlerinde, HDP´nin sloganı, ?seni başkan yaptırmayacağız´ idi. HDP, AK Partiyi iktidardan düşürmek için çok fena ve aslında hiçbir Kürdün de anlayamadığı sebeplerle, kendini başkalarına kullandırdı? dedi. Seçmenin sandıklara yansıttığı iradesi ile, istikrarın devamı, güvenli bir ortamın sağlanması, teröre karşı mücadelede kararlılığın yanında yeni bir anayasa istediğini ifade eden Miroğlu, vatandaşların Türkiye´nin Batı´da kuşatılmak istenmesine ?one minute!´ demiş olduğunu belirtti. Bu Seçimlerde Seçmenin Önceliği İlk Kez Değişti 1 Kasım Seçimlerinde vatandaşın sandık başına giderken değişen önceliklerini ortaya koyduğuna işaret eden Miroğlu, Ak Partinin yakaladığı başarıyı ve sebeplerini şöyle değerlendirdi. ?En önemli sebep, istikrar arayışıdır. Seçmen istikrarın koalisyon hükümetleriyle sağlanamayacağına inandı. Haziran seçimlerinden çıkan sonuçlar yorumlanırken, seçmenin koalisyon istediği gibi yorumlar yapılıyordu, bu yorumların doğru olmadığı anlaşıldı. Seçmen, CHP´ye yaklaşık % 25 oy verip iktidara getirmek yerine, hem 13 yıldır tecrübe ettiği bir partiye oy vermenin daha makul olduğunu düşündü, hem de, PKK ve IŞİD´e karşı kararlı bir mücadele yürüten AK Partiyi, istikrar ve güven için iktidara taşımanın daha doğru olduğu sonucuna vardı. Şimdiye kadar girilen seçimlerde, seçmenin önceliği işsizlik ve yoksullukla mücadele gibi sorunlardı. Bu seçimlerde ilk kez bu değişti. Seçmenin önceliği ?PKK Sorunu ve terörü´ idi. AK Partiyi bu sorunu çözecek parti olarak gördü. Bir çeşit ?önce can, sonra mal´anlayışı. Emin Çölaşan´ın bile HDP´yi desteklediği, bir muhalefet anlayışını sorunlu buldu. Bu muhalefete, AK Partiyi ikinci kez ?sallama´ fırsatı verirse, Türkiye´nin bir felakete sürüklenebileceğine inandı ki haksız sayılmaz.? ? İstikrar, güvenli bir ortam, teröre karşı mücadelede kararlılık, yeni bir anayasa isteği. Ayrıca, Türkiye´nin Batı´da kuşatılmak istenmesine ?one minute!´ demiş oldu seçmen? diyen Miroğlu açıklamalarını ?HDP kendisine bağlanan umutları boşa çıkardı. Seçmen çözüm süreci zemininde kalması için oy verdi. HDP´ye oy verenlerin %85´i PKK´nın silah bırakmasını istiyordu. Ama HDP gitti, PKK´nın ?savaşını´ destekledi, ya da kelimenin en hafif anlamıyla, şiddeti ve terörü mazur ve meşru göstermeye çalıştı. Özerklik ilanlarını halk macera olarak gördü. Desteklemedi. Kandil´den değil, Ankara´dan yönetilmek istendiğini açıkça ortaya koydu. MHP ise, Bahçeli´nin Bay NO! Hallerine çok güvendi, ama bu politika da ona oy kaybettirdi. MHP´li seçmen, istikrar ve güvenliğin sağlanabilmesi için, AK Partinin daha güçlü bir alternatif olduğuna inandı. MHP´nin terörden beslenen bir parti olduğu, etnik iki milliyetçiliğin(Türk/KÜRT) birbirini beslediği söyleniyordu, ama bu inancın da sonuna geldi Türkiye. Türkiye HDP ve MHP söz konusu olduğunda, etnik siyaseti bu seçimde sandığa gömmüş oldu.? Şeklinde sürdürdü. Türkiye İkinci Bir İstismarı Kaldıramaz Cumhurbaşkanı Erdoğan´ın ´buzdolabına kaldırdık´ dediği çözüm süreci yeniden hayata geçirilmesini

konusunu Miroğlu şu sözlerle değerlendirdi. ?Çözüm süreci demek, şu ya da bu aktörle görüşmekten başka şeyler ifade eden bir süreç demek. AK parti, çözüm sürecini hep gündeminde tutan bir parti. İki buçuk yıl süren tecrübeler şunu gösterdi: Süreç, Kandil/HDP/Öcalan üzerinden yürüyen bir süreç değil artık. Çünkü bu üç aktör de kredilerini fazlasıyla kullandılar ve açıkçası süreç istismar edildi. Türkiye ikinci bir istismarı kaldıramaz. PKK silahlı mücadeleyi kayıtsız şartsız bıraktığını ve Türkiye´den belli bir takvim dahilinde çekilmeye hazır olduğunu ilan etmeden, kimseyle herhangi bir görüşme ve diyalog kurulamaz. Ama çözüm sürecinin halka dönük bir yanı var elbette: Demokratikleşme ve reformların sürmesi. O devam edecek.? HDP Kendini Başkalarına Kullandırdı HDP´nin kendini kullandırdığını ileri süren Miroğlu ?HDP, PKK´den bağımsızlaşmadıkça, AK Partiyi desteklemesi, yeni anayasaya katkı sunması, çok zor. HDP önce şuna karar vermeli: Siyaset mi yapacak, yoksa PKK´nın peşine mi takılacak? Yeni anayasa, muhtemelen başkanlık sistemini de içerecek. Veya süreçte, başkanlık tartışmalarına da yer olacak. Haziran seçimlerinde, HDP´nin sloganı, ?seni başkan yaptırmayacağız´ idi. HDP, AK Partiyi iktidardan düşürmek için çok fena ve aslında hiçbir Kürdün de anlayamadığı sebeplerle, kendini başkalarına kullandırdı. Ne kullanan ne kullandıran görüyoruz işte hiç bir şey kazanmadı. Üç ayda 350 civarında vatandaşımızı kaybettik. İki katliam yaşadık. HDP çözüm sürecine bağlı kalsa ve PKK şiddetine karşı çıksaydı, bu katliamlar yaşanmazdı.? Dedi. Kürt Seçmen, Türkiye´den Koparılmak İstendiğinin Farkına Vardı Mardin´de Ak Partini,n sağladığı oy artışını, Kürt Seçmenin Türkiye´den Koparılmak istendiğinin farkına varmasına bağlayan Miroğlu ?Kürt seçmen, Türkiye´den koparılmak istendiğini gördü. Demokratik özerklik ilanlarının aslında ilan edilmemiş bir toprak talebi olduğunu anladı. Türkiye´den kopma tehlikesi, Kürtleri çok korkutur, tarih boyunca da Kürtler bu korkuyla yaşadı. İsyanların başarısızlıkla sonuçlanmasının en önemli sebebi budur. Kürtlerle Türkler arasındaki siyasi ve moral ilişkilerde sanki mucizevi bir şey var: Her iki halk ta birbirinden ayrılmaktan korkuyor. PKK, Haziran seçimlerinden sonra öyle şeyler yaptı ki, Kürtler´i çok korkuttu. HDP ve PKK´nın siyasi vaatlerinin toplumda bir karşılığı yok. Kimlik taleplerini AK Partide ifade edebiliyor insanlar, o halde silahların gölgesinde, bunları talep etmenin haklı bir yanı kalmadı. Mardin´de biz seçim çalışmasına başladığımızda insanlar kan ağlıyordu. Her gün güvenlik endişesi. Türizm bitmiş. Otellerde çalışan 450 kişi işten çıkarılmış. Şantiyeler yakılıyor. Ticaret erbabı, dükkanını açmak için, evinin önündeki hendeklerin üstünden atlamak zorunda. Mardin´den çok sayıda şehit cenazeleri kaldırdık. Edi Besê, artık yeter dediğimiz bir durum yani. Bunun dışında aday listemiz oldukça iyiydi. Mardin´de eğer biz Nusaybin ve benzeri üç ilçede daha seçim çalışması yapabilseydik.? Dedi. " Seçimler Silahların Gölgesinde yapıldı?

Mardin´de ve bölgede seçimlerin silahların gölgesinde yapıldığını söyleyen Miroğlu ?Dört milletvekilini HDP değil, biz alırdık.HDP´nin aldığı 248 oyun, 150 bini girilemeyen mahalle ve sokaklardan alındı. Silahların gölgesinde bir seçim oldu. Bugün Star´da yayınlanan yazımı, Mardin´de olup bitenleri anlamak isteyenlere tavsiye ederim. Yine de oyumuzu %65 oranında arttırmayı başardık. AK partililer çok çalıştılar, çok cesur davrandılar. Sandıklara sahip çıktılar. Mardin´deki artış, Urfa´dan sonra en önemli artış oldu. 10 belediyenin sekizini HDP yönetiyor. İkisini de biz yönetiyoruz.

Ama bugün yerel yönetimler seçimi yapılsa, durum beş beş olur. Savur, Ömerli ve Artuklu belediyeleri ile, bizde olan, Midyat ve Yeşilli belediyelerini AK Parti kazanır.? Şeklinde sözlerini sürdürdü.