USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
GÜNDEM

İl Müftüleri Mardin`de toplandı

-Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından her yıl periyodik olarak düzenlenen ?İl Müftüleri Toplantısı' Mardin'de başladı.

İl Müftüleri Mardin`de toplandı
02-06-2014 11:27
Google News

 

 

Erdoba Elagans Otel`de düzenlenen 29. İl Müftüleri İştişare Toplantısına Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler, Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, Mardin Eski Milletvekili Muammer Güler, Gönül Şahkullubey, Mardin Valisi Dr. Ahmet Cengiz, Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk, 81 il müftüsü, kanaat önderleri, Müslüman ve Süryani din adamları katıldı.

İstiklal Marşı ve Kur`an-ı Kerim tilaveti ile başlayan toplantıda açılış konuşmasın Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez yaptı. Türkiye'de yaşanan sorunlara vurgu yapan Görmez, sorunlar üzeri örtülerek çözülmediği gibi geçen yılların faturası da ağır olduğuna dikkat çekti. Bundan sonra artık analar ağlamasın diye başlayan çözüm süreçleri değil, baştan hiçbir annenin ağlamasına fırsat verilmemesi gerektiğini belirten Görmez, "Eşkıyalar masum çocuklarımızı dağlara kaçırmadan eşkıyalıkları önleyecek bir zemin oluşturulmalıdır. Bugünden geleceği okumak ve ona göre tasarılar oluşturmak büyük devlet olma durumudur. Kaos, belirsizlik, korku ve tedirginlik ise henüz aklıyla değil duygularıyla hareket etme halidir. Toplumsal sorunlar ileri tarihlere ötelenerek zamanın ilacına terk edilemez. Çözümü ileri tarihlere bırakılan her toplumsal olayın toplum açısından acı faturalar doğurduğu uzak değil, yakın tarihimizin gerçekleridir." dedi.

Dün tartışılan konular, bugün için nasıl bir cinnet halinin yansıması olduğunu gösteriyorsa yarın için de bugün yaşananlar bir cinnet durumu olarak görüleceğini ifade eden Mehmet Görmez, şöyle konuştu: "Sorunların çözülmesi öncelenmediği zaman güvenlik politikaları öne çıkar. Güven toplumu güvenlik politikalarıyla değil, toplumun gelecek endişesi taşımadan yaşamasıyla gerçekleşir. Maalesef farklı dini tezahürler konusunda hakkı teslim eden bir çaba gösteremedik. Tarihsel olarak kusurluyuz. Algıları düzeltmek, önyargıları ortadan kaldırmak hususunda kendimizi tatmin etmek kadar her kesimi tatmin edebilecek adımlar atmada geciktik. Sorun siyasetin güdümünden ayrılmadı ve siyasete teslim edilmiş bir alan ne yazık ki her seferinde içinden çıkılmaz bir dile mahkum bir şekilde bugün hepimizin vicdanını sızlatan bir noktada kilitlenmiş durumda. Siyasetin ön aldığı konular göz ardı edilemez. İtiraf etmek gerekir ki farklı dini tezahürler hala `bu ümmetin soluk desenleri` olarak görülmektedir.'

İslâm dünyasının ve ülkenin içinden geçtiği süreçlerden kendilerini ayırmanın ve tamamen bunlara kapalı olmanın mümkün olmadığını kaydeden Görmez, "Ancak bu bizim üst bir aidiyetle hareket etmemizi engellememelidir. Bugün bütün dünyada yaşananlar, İslâm'ın tezahürlerini siyasetin konusu yapmaktadır. Yaşanan her konu, bir şekilde dine ve İslâm'a gelmektedir. İslami tezahürlerin her türlüsünün siyasi manipülasyona açık bir hal aldığı bir vakıadır. Ancak bugün topyekün İslam dünyası ciddi bir inanç güvenliği sorunuyla karşı karşıyadır ve bu konudaki ihmallerin, siyaset alanından bilgi ve ahlak dünyasına kadar yayılan boyutlarını görmezlikten gelemeyiz. Dini hizmet alanları her şeyden önce ahlaki bir temsili ve misyonu gerekli kılmaktadır. Din hizmetleri salt kamusal bir hizmet değildir. Bu hizmeti yapanların önceliği Allah'ın rızasını kazanmak olmalıdır. Eğer bu rıza her türlü imkân, makam ve mevkiin üzerinde görülmezse bu hizmetin toplumda makes bulmasına imkânı yoktur. Bu anlamıyla gerçekten ulvi bir hizmeti yerine getirdiğimiz hususunu başta şahsım olmak üzere herkesin her zaman aklında tutması gerekir. Aynı zamanda bizler, toplum için bütün çalışanlarımızla birlikte örneklik teşkil etmekteyiz. Bu bize bir ayrıcalık değil, mesuliyet getirmelidir. Bugüne kadar artısıyla eksisiyle Diyanetin ortalaması, milletimiz tarafından böyle görülmektedir. Diyanet mensubu olanlar, toplumun hem gönlünde hem ruhunda hem de vicdanında sahici bir yer edinmişlerdir. Eksikliklerimiz elbette vardır ve sürekli bu eksikliklerimizi telafi etmek zorundayız." diye konuştu.

Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler burada yaptığı konuşmada Mardin`in tarihiyle, mimarisiyle, kültürel zenginliğiyle, şehir özelliğiyle ve sosyal yapısıyla adeta açık hava müzesi olduğunu söyledi.

"Farklılıkların birlikte, barış içinde yaşaması, aslında bizim medeniyetimizin en önemli özelliğidir" diyen İşler, "Zira medeniyetimizde farklılıklar ayrıştırmanın değil, zenginliğin ve ortak medeniyetin aracı kullanılmıştır. Bu medeniyet tasavvurunda kimse dilinden, dininden ve mezhebinden dolayı ötekileştirilmemiş, herkes barış ve huzur içinde yaşamıştır" ifadesini kullandı.

Küresel ölçekte siyasi, sosyal, ekonomik, teknolojik pek çok açıdan baş döndürücü şekilde hızlı değişim, dönüşüm ve gelişmenin yaşandığını aktaran İşler, buna kayıtsız kalmalarının mümkün olmadığını vurguladı.

Özellikle 11 Eylül hadisesinden sonra İslam`ın belli çevrelerce bilinçli olarak terörizmle yan yana zikredilmeye başlandığına dikkati çeken İşler, şöyle dedi: "Böylece olumsuz İslam, Müslüman ve Hz. Muhammed imajı oluşturulmaya çalışıldı. İslam ve ihtiva ettiği değerlere düşmanlık anlamına gelen İslamofobi kavramı, Batı`da giderek yükselen ivme kazandı. Son yıllarda aşırı sağcı partilerin seçimlerde başarı kazanmasının da etkisiyle ayrımcılık, ötekileştirme ve ırkçılık pek çok siyaset kurumuna kadar sirayet etti."

İşler, Batı`nın temellerini farklılıklarla yaşama kültürü anlayışı üzerine inşa ettiğini savunduğunu anımsatarak, çeyrek asırdır Batı`nın gelişmelere gösterdiği tepkinin aynı anlayışla örtüşmediğini dile getirdi.

"Entegrasyon kavramıyla kurulmak istenen düzenin esasında asimilasyonu hedeflediği şimdi çok daha net anlaşılmaktadır" diyen İşler, "Zira entegrasyonla kastedilen ya da hedeflenen benzeşme değil, kendi değerlerine bağlı kalarak gelişmek olmalıdır. Nitekim entegrasyonun salt güvenlik problemi olarak ele alınması bu bağlamda bizlere önemli mesajlar vermektedir" değerlendirmesinde bulundu.

-"Dünya adeta yeniden soğuk savaş yıllarına dönmektedir"

Bugün ortaya çıkan resimde batı dünyası medeniyetlerin çoğulcu özellikleriyle ortak bir değer üretemediğini dile getiren İşler, şöyle devam etti:

"Uygulanan çifte standartlı politikalarla kutuplaşmalar artmakta ve ayrıştırıcı noktalar derinleşmektedir. Sorun çözme yeteneğini kaybetme noktasına gelen bu ayrıştırıcı düzen, artık tartışma platformlarının önemli gündem maddelerinden biri haline gelmiştir. Giderek yaygınlaşan çatışma ve kalkışmalar herkesi endişelendiren boyutlara ulaşmıştır. Dünya adeta yeniden soğuk savaş yıllarına dönmektedir."

- "Barış dini İslam`ın rahmet mesajlarına insanlığın ihtiyacı günden güne artıyor"

Batı dünyasında yaşanan bu gelişmelere karşın, İslam dünyasının henüz hafıza tazeleme sürecini tamamlayamadığını kaydeden İşler, kendine ait olandan uzaklaşmış, üretemeyen ve geçmişini kurgulanmış hikayeler üzerinden tanımak zorunda bırakılan İslam dünyasının bir an evvel hafızasını yenilemesi gerektiğini belirtti.

İslam dünyasının modernizemin yok edici cazibesinden kurtulmaya henüz hazır görünmediğine işaret eden İşler, şu görüşü paylaştı:

"Ahlaki değerlerde aşınmalar, ailevi bağlarda çözülmeler yaşanıyor. Kadın ve çocuk cinayetleri işleniyor. Bunun yanı sıra İslam dünyası bir yandan tarihte yaşanmış mezhep kavgalarının aktüelleştirilerek bütün İslam coğrafyasına taşınmasına sahne olurken, diğer yandan zulümlerin, savaşların, çatışmaların, insan hakları ihlallerinin, cinayetlerin, terör ve şiddetin, ekonomik sıkıntıların, fakirliğin, cehaletin, geri kalmışlığın pençesinden geçiyor. Esasında tüm bu hadiseler, insanlığın dinin rahmet soluğuna ihtiyacının her zamankinden daha fazla olduğuna işaret etmektedir.

İnsanlığın sahih dini bilgiye ihtiyacı günbegün artmaktadır. Barış dini İslam`ın rahmet mesajlarına insanlığın ihtiyacı günden güne artıyor."

- "Türkiye, başardıklarıyla adeta ilham kaynağı olmuştur"

Başbakan Yardımcısı İşler, dünyadaki gelişmelerden Türkiye`nin de etkilendiğini kaydetti.

İşler, sözlerini şöyle sürdürdü: "Son yıllarda yaşanan pek çok olumsuzluğa rağmen Türkiye'nin uluslararası alandaki itibarı tarihinde olmadığı kadar arttı. Hatta ülkemiz, bölgesinde ve uluslararası platformlarda söz sahibi, lider konuma geldi. Ülkemiz, hükümetlerimiz dönemlerinde kaydettiği başarılarıyla İslam dünyasında kaybedilmiş güvenin yeniden tesis edilmesinde önemli katkı sağlamıştır. Türkiye, başardıklarıyla adeta ilham kaynağı olmuştur.

Bugüne kadar bütün çalışmalarımızı, programlarımızı, ufkumuzu, bakış açımızı, yönetim anlayışımızı bütün bu değişim ve gelişmeleri dikkate alarak milletimizin talepleri ve beklentileri doğrultusunda kolektif akılla belirlediğimiz ilkelerle oluşturma gayretinde olduk."

Mardin Valisi Dr. Ahmet Cengiz ise bir çok semavi dine mezhebe dile ve kültüre yurtluk eden mardin tarih botunca hoş görünün sembol şehri olmuş. Farklı dinlere inanan farklı mezheplere tatbik eden farklı dilleri konuşan Mardinliler yüzyıllardır barış içinde yaşamışlardır.  Bu gün ilimizde 1100 caminin yanında çok sayıda kilise ve manastırda ibadete açıktır. Terörün birlik beraberlik ve kardeşliğe musallat olduğu bu dönem ise ilimiz için her açıdan adeta fetret devri olmuştur. Ekonomik kayıpların yanında duygu düşünce ve inançlarda etkilenmiştir. Çünkü terörün sahipleri ve hamileri bilmektedir ki gerçek dindarlar hayatlarının merkezlerine sevgiyi koymuştur. Yine onlar bilirler ki gerçek dindarlardan terörist olmaz katil hırsız ve uyuşturucu tüccarı hiç olmaz. İnançlar bu ülkenin sigortasıdır. Bunun içindir ki  hep seküle bir söylemi yenmeye çalışmıştır yıllar boyunca yaklaşık 15 aydır ülkede yaşanan huzur ortamı Mardinlilerin geleceğe dönük umutları artırmıştır. Hemşerilerimiz artık huzuru hakkettiğinin farkındadır. Huzuru bozmak isteyenlere prim vermemektedir.' dedi.

Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk te ' Muhammed (S.A.S) Allahın son resulü ama niçin bu kadar resul göndermiştir. Diğer din diğer dinden üstün tuttuğu için değildir.  Aslında bütün dinlerin kuruluş amacı ve felsefesi kendi kuluna doğruyu göstermektir. İşte biz insanlarımıza kardeşlerimize sorumluluk almış insanların bütün bu anlayışla insanlarımızı kucaklarsak inanıyorum ki yıllardan beri yaşadığımız sancılı süreçlerden kurtulmuş olacağız. Evet ben bu toplantının bu sosyal toplumsal olaylara da değinilmesini tartışılmasını özellikle istirham ediyorum. Çünkü bu ülkenin sorunları herkesten önce alimlerimize düşer. " diye konuştu.

Mardin Mütfüsü Dursun ali Coşkunda toplantı hakkında bilgi verdi.



Editor : HaberPanelim.com
KÖŞE YAZARLARI TÜMÜ
ANKET TÜMÜ
ARŞİV ARAMA
E-GAZETE TÜMÜ
PUAN DURUMU TÜMÜ
GÜNÜN KARİKATÜRÜ TÜMÜ